‹ GERİ

Birden fazla yumurtanın aynı anda döllenmesi veya tek yumurtadan ikiye ya da daha fazla bölünen hücrelerin ayrı embriyolar oluşturması çoğul gebelik olarak tanımlanır.

En sık görülen çoğul gebelik, ikiz gebeliktir. Çoğul gebelikler her 1000 gebeliğin 3’ünde gerçekleşir. Ancak son zamanlarda bu oran, üremeye yardımcı tüp bebek gibi tedavi yöntemleri ile artış sergilemektedir.

Çoğul gebeliğin artmasındaki bir diğer etken ise gebelik yaşının ileri yaşlarda olmasıdır. 35 yaşın üzerinde olan veya ailesinde çoğul gebelik bulunan kadınların çoğul gebelik geçirme olasılığı daha yüksektir.

Döllenmiş tek bir yumurtanın ikiye bölünmesi ile oluşur. Monozigot ikizler olarak da isimlendirilir.

Tek yumurta ikizlerinin aynı sperm ve yumurtanın genetik bilgisini taşımalarından dolayısıyla fiziksel özellikleri birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösterir. Her çoklu 250 gebeliğin 1’inde tek yumurta ikizleri görülür.

İki ayrı yumurtanın ayrı iki sperm tarafından döllenmesi ile çift yumurta ikizleri oluşur. Bu tür çoklu gebelikte genetik yapı durumu aynı olmayan dizigot ikizler, dış görünüş olarak birbirlerinden farklılık arz eder. Çift yumurta ikizlerinin %30’u farklı cinsiyetlerde iken, %70’i aynı cinsiyette olabilmektedir. Çoğul gebeliklerin yaklaşık %75’ini çift yumurta ikizleri oluşturmaktadır.

Çoğul gebeliklerde karın, tekil gebeliklere göre daha büyük olur.

Kusma ve bulantı çoğul gebeliklerde daha sık görülür.

Anne adayı tekil gebeliklere göre daha fazla kilo alabilmektedir. Bununla beraber fazla kilo alımı başka sebeplerden dolayı da olabilir.

Çoğul gebeliklerde idrara çıkma daha çok yaşanır.

Çoğul gebelik geçiren hamilelerde demir eksikliği görülebilmektedir.

Halsizlik ve yorgunluk, tekil gebeliklere göre daha çok yaşanır.

B-HCG değeri çoğul gebeliklerde daha yüksek çıkabilir.

Çoğul gebeliği en kesin şekilde tespit etme yolu ultrasondur. 6. haftadan sonra doktor kontrolünde yapılacak ultrason görüntülemesinde bebeklerin sayısı net bir şekilde görülebilir.

Tekil gebeliklere göre çoğul gebelikte daha yüksek oranda erken doğum riski olabilmektedir. Normal bir gebelikte 37 ila 42 hafta arasında doğum gerçekleşirken, ikiz gebeliklerin %60’ında ve üçüz gebeliklerin %90’ında 37. haftadan önce doğum olabilmektedir.

Erken doğum aynı zamanda bebeklerin sağlıklı kiloda doğmamasına da sebep olduğundan bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilmektedir.

Bebek sayısı ile gebelik zehirlenmesi riski daha da artmaktadır. Tek yumurta ikizine hamile olan anne adayları, çift yumurta ikizine hamile anne adaylarına göre daha fazla gebelik zehirlenmesi riskiyle karşılaşabilmektedir.

İkiz bebek hamileliğinde “Kaybolan İkiz Sendromu” yaşanabilmektedir. İlk üç ay içerisinde bebeklerden birinin gelişiminin durması ve kaybedilmesinden sonra hayatta kalan bebek sağlıklı bir şekilde dünyaya gelir. Kaybolan İkiz Sendromunun en yaygın belirtisi, sendrom yaşandığı esnada rahimden kan gelmesidir.

Çoğul gebelikte görülebilecek diğer riskli durumlar da şu şekildedir:

Çoğul gebelik ile dünyaya gelecek olan bebeklerde doğumsal kusur riski, tekil gebelik ile doğan bebeklere oranla daha fazladır.

Kan hücresi yapımı çoğul gebeliklerde daha hızlı olduğundan demir ve folik asit ihtiyacı artar. Çoğul gebeliğe bağlı olarak kansızlık, tekil gebeliklere göre %10-20 daha fazla olur.

Gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) çoğul gebeliklerde daha sıklıkla görülür. Bu diyabet şekli, bebeklerde solunum sıkıntıları gibi bazı rahatsızlıklara yol açar.

Plasenta yüzeyinin ve rahmin tekil gebeliklere göre daha geniş olmasından dolayı doğum süresinde ve sonrasında kanama miktarı daha fazladır.

Düzenli doktor kontrolü hamilelikte önemlidir. Ancak çoğul gebelikte doktor kontrolüne daha fazla önem verilmesi gerekir.

Kontroller gebelik döneminin sağlıklı bir şekilde yaşanmasını sağlamaktadır: Yapılan tahliller ile gerekli görülen takviye ilaçlar kullanılması sağlanmakta ve diğer sağlık sorunlarına karşı önlem alınması kolaylaşmaktadır.

Anne adayı istirahate önem vermelidir. Erken doğum riski annenin istirahati ile en aza indirilebilmektedir.

Erken doğum riskini azaltan bir diğer faktör de annenin bol su tüketmesidir. Günde 2-2,5 litre su tüketilmesi annenin böbreklerinin sağlıklı çalışmasını olumlu yönde etkilemekte ve bebeklerin sağlığını olumlu etkilemektedir.

Her hamilelikte olduğu gibi çoğul gebelikte de anne adayı uyku düzenini bozmamalıdır.

Protein ve kalori ihtiyacı çoğul gebeliklerde daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Anne adayının beslenmesine dikkat etmesi, gerekirse doktordan tavsiyesiyle ek takviye alması önemlidir.